Astım Hakkında Bilinen 10 Yanlış!
Hava yollarının daralmasına bağlı olarak gelişen ve ataklarla ilerleyen astım oldukça yaygın bir hastalıktır. Dünyada 300 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 4 milyon kişinin astımla mücadele ettiği belirtilmektedir. Kronik bir hastalık olan astımda ataklarla birlikte görülen hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma ve öksürük gibi sorunlar kontrol altına alınamaz ise hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmekte ve hatta ölüme neden olabilmektedir. Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, Astım ataklarının aslında uygun ve düzenli tedavi ile kontrol altında tutulabileceğini kaydederek, “Ancak astım hakkında toplumda doğru olduğuna inanılan yanlış bilgiler hastaların tedavilerini geciktirmesine ve günlük yaşamlarını olumsuz etkilemesine neden olabiliyor. . Bu nedenle hastaların astım konusunda bilgilendirilmesi ve buna göre hareket edilmesi tedavide sorun yaşamamak ve kaliteli bir yaşam sürmek için büyük önem taşımaktadır. Peki hangi yanlış bilgi astım hastalarının hayatını olumsuz etkiliyor? Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, Astımla ilgili toplumda doğru sanılan yanlış bilgileri anlattı, değerli teklif ve uyarılarda bulundu.
Astım genetik olarak bulaşan bir hastalık değildir. YANLIŞ!
ASLINDA: Astım, hem genetik hem de çevre tarafından etkilenen çok faktörlü bir hastalıktır. Öyle ki ebeveynlerden birinde astım varsa çocukta astım gelişme riski yüzde 25 oluyor. Her iki ebeveynde de astım varsa bu risk yüzde 50’ye çıkıyor.
Semptomlar hafiflediğinde astım ilaçları kesilmelidir. YANLIŞ!
ASLINDA: Astım tedavisinde tek amaç şikayetleri ortadan kaldırmak değildir. Bu nedenle astımlı hastaların şikayetleri hafiflediğinde ilaçlarını hiçbir zaman bırakmamaları ve doktor kontrolünde tedaviye devam etmeleri değerlidir. Tedavi süresi genellikle 3 ile 12 ayın ortasında değişmektedir. Ancak bazı hastalarda tedaviye ömür boyu devam edilmesi gerekiyor.
Her astım hastasında mutlaka hırıltı ve nefes darlığı olur. YANLIŞ!
ASLINDA: Astımlı hastalarda en sık görülen semptomlar hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma ve öksürüktür. Ancak hastalarda bu şikayetlerin hepsi aynı anda görülmez. Astım resen veya tedavi ile düzelen nüks eden bir hastalık olduğu için semptomların tümü veya bir kısmı görülüp zamanla kaybolup sonra tekrarlayabilir.
Astım sadece alerjik kişilerde görülür. YANLIŞ!
ASLINDA: Sanılanın aksine her astım hastası alerjik değildir. Öyle ki hastaların %30-40’ı alerjik olmayan etkenlerden dolayı astım hastalığına yakalanmaktadır. Tüm hastalarda kronik ve mikrobiyal olmayan hava yolu inflamasyonu ve hava yolunda çok hassasiyet vardır. Bu nedenle hastalar, alerjileri olmasa bile hava kirliliği, tütün dumanı, kokular ve tahriş edici maddeler gibi çevresel faktörlerden astımlı olmayan kişilere göre çok daha fazla etkilenirler.
Kortizon içeren spreylerin bir çok yan etkisi vardır. YANLIŞ!
ASLINDA: Astım hastaları, astım ilacı olarak kullanılan spreylerin kortizon içerdiği için çok fazla yan etkisi olduğunu düşünerek tedaviden kaçınabilmektedir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Nilüfer Aykaç, astım için en etkili tedavinin kortizon içeren spreyler olduğuna dikkat çekerek, “Bu ilaçlar bağımlılık yapmıyor ve sprey şeklinde kullanıldığında ‘ses kısıklığı’ dışında ciddi bir yan etki göstermiyor. Ayrıca sprey ilacı kullandıktan sonra boğazı bir bardak su ile çalkalamak ve gargara yapmak ses kısıklığının gelişmesini engeller.
Gebelikte astım ilaçlarının kullanılması sakıncalıdır. YANLIŞ!
ASLINDA: Sanılanın aksine astımı olan gebeler mutlaka astım ilaçları kullanmalıdır. Çünkü ilaçlarını almayı bıraktıkları için astımı tam olarak kontrol altına alınamayan gebeler, kendilerinin ve bebeklerinin sağlığını olumsuz etkilemektedir. Annenin riskli doğum yapması, ölümü, bebeğin kilosunun düşük olması ya da erken doğması astım ilaçları kesildiğinde en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Bu nedenle astımı olan tüm gebelerin bu dönemde bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından takip edilmesi hayati önem taşımaktadır.
Astımın meslekle ilgisi yoktur. YANLIŞ!
ASLINDA: Son yıllarda özellikle sanayileşmenin de etkisiyle mesleki astım görülme sıklığı giderek artmaktadır. Erişkin dönemde görülen her beş hastadan birinde mesleki astım olduğu yapılan araştırmalarla belirlenmiştir. Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, Bu nedenle erişkin yaşta tanı konulan her astım hastasının mesleği ve hobilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, “Uygun tedaviye rağmen hastalığı yeterince kontrol altına alınamayan hastalar, mesleki ortamda maruziyet açısından gözden geçiriliyor. Hastaların şikayetleri hafta sonları ya da tatillerde azalıp işe başladıklarında artıyorsa astımlarının meslekle ilgili olma ihtimali çok yüksek” dedi.
Astım hastaları spor yapamaz. YANLIŞ!
ASLINDA: Sporun astım hastaları üzerinde olumlu fiziksel ve ruhsal etkileri vardır. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, Özellikle çocuklarda sistemli egzersizlerin nefes alma kapasitesini artırdığını belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Spor olarak özellikle yüzme, koşu, pilates gibi spor aktivitelerini öneriyoruz. Yüzme yapacaklar için klor ile dezenfekte edilen havuzlar, klor solunum yollarını tahriş ettiği için astımı şiddetlendirebilir. Bu gibi durumlarda denizde yüzmek daha uygun bir seçenektir. Çayır otuna alerjisi olanların bahar aylarında açık havada spor yapmaktan kaçınmaları uygun olacaktır. Ayrıca hava kirliliğinin önemli bir sorun olduğu düşünüldüğünde astımlı hastaların yaşadıkları yerdeki hava kalitesini takip etmeleri ve yoğun kirliliğin olduğu dönemlerde açık havada spor yapmaktan kaçınmaları değerlidir.
Kilo ile astım arasında bir ilişki yoktur. YANLIŞ!
ASLINDA: Fazla kilonun astımı kontrol altına almayı zorlaştırdığı ve atak oranlarını artırdığı birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Ayrıca, özellikle yetişkinlerde aşırı kilo, astımda sık görülen uyku apnesi için ek bir risk faktörüdür. Bu nedenle ideal kiloya ulaşmak astım kontrolünde büyük değer taşır.
Astım hastaları ilaç kullandıkları için aşı olmalarına gerek yoktur. YANLIŞ!
ASLINDA:Yumurta alerjisi olmayan tüm astım hastalarının her yıl grip aşısı olması gerekir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı